Kadınlara uygulanan gizli şiddet, kilosunu beğenmeyen kadınlar…

Zayıflamak için az yemek yemeye başlayan Almanya’nın ünlü modellerinden Henriette Hömke, yaşama veda etti.

İşte bunun gibi haberleri sık sık okuyoruz.  Ve hiç kendimizi sorgulamıyoruz…

Bugün,filmlerde,televizyonda ve reklamlarda rastladığımız hastalık derecesinde zayıf,adeta açlıktan ölmek üzereymiş gibi görünen boyalı sarı saçlı kadın imgeleri,norm haline geldi. Kadın güzelliğine dair cinsiyetçi imgeler, gözlerden ırak olmanın acısını çıkarırcasına bütün kuvvetiyle dönmüş durumda.

Herkesin vücudu ve genetiği birbirinden farklıdır. Herkes 34 beden olamaz ya da herkes incecik bir bele sahip olamaz. Birkaç kilo vermenin kimseye bir zararı olmaz, ancak ipin ucu kaçarsa anoreksiya ya da blumiaya kadar uzanan tehlikeli bir yol var. Ne yazık ki kadın olmak, bu hastalıklara yakalanma oranını neredeyse ikiye üçe katlıyor. Bütün bunlardan önce, aslında kişi dönüp kendine gerçekten o vücudu isteyip istemediğini sormalı. Bize dayatılan 0 beden vücut algısıyla hareket ederek zayıflamak istiyorsak bir durup düşünmekte yarar var.

Bell Hooks’un Feminizm Herkes İçindir Tutkulu Politika, adlı kitabında, Kadınlar, hayli sık rastlan ve yaşamı tehdit edici boyutlardaki yeme bozukluklarının bu ülkenin tarihinde hiç olmadığı kadar farkındalar. Ancak, en gencinden en yaşlısına bu kadınlar, ince olmak uğruna hala kendilerini aç bırakıyorlar. İşte bu, trajik bir durumdur. Anoreksiya hastalığı fazlasıyla yaygınlaştı. Kitaplara ve filmlere konu olmaya başladı. Ama kıymetlerinin, güzelliklerinin, asli değerlerinin ince olup olmamalarına göre belirlendiğine inanan kadınları hiçbir uyarı vazgeçiremiyor. Günümüzün moda dergileri, bir yandan güzelliğin ve arzu edilebilirliğin doruğunu temsil eden bir deri bir kemik kalmış bedenlerle okuyucularını adeta bombardımana tutarken bir yandan da anoreksiyanın tehlikeleriyle ilgili bir makale yayımlayabiliyorlar.  Bu kafa karıştırıcı mesaj, en çok feminist politikaya  hiçbir zaman ilgi duymamış kadınlara zarar veriyor.

Ve Diyor ki!

Orta yaşlı bir kadın olarak her zamankinden daha fazla kilo alırken, cinsiyetçiliğin yol açtığı, kendi bedenimden nefret etme duygusunu harekete geçirmeksizin kilo vermeye çalışmak istiyorum. Bugünlerde moda dünyasında, özellikle de bu dünyanın tüketiciye yönelik kısmında, kıyafetlerin ergenlik çağındaki incecik kızların bedenlerine göre tasarlanması bir norm oluşturmuş durumda. Buna bağlı olarak, kaç yaşında olursa olsunlar tüm kadınlar, bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde, bedenleri hakkında kaygı duyacak, bedenlerini sorun olarak görecek şekilde toplumsallaşmış durumdalar. Bazı mağazalar her bedene göre güzel kıyafetler bulundurduğu için şanslıyız; fakat bu kıyafetler genelde moda endüstrisinin genel kullanım için tasarladığı kıyafetlerden çok daha pahalı. Günümüzün moda dergileri, eski dergilere giderek daha çok benzemeye başladı. Erkekler, giderek daha çok köşe yazısı yazıyor. Makalelerin feminist bir perspektifi ya da içeriği olması çok ender görülen bir durum. Resmedilen tasarımlar ise cinsiyetçi bir hassasiyet sergiliyor.

Biz kadınlar artık cinsiyetçi güzellik tanımlarının gizli tuzakları ve tehlikelerinin daha çok farkında olsak da, bu tehlikeleri  yok etmek ve alternatifler geliştirmek için yeterli derecede çalışmıyoruz.

Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.