Başkalarının Acısına Bakmak

Susang sontag

Bu kitabın varlığını ünlü fotoğrafçı Dilan Bozyelin,  bir söyleyişinde önerdiği kitap adları arasında duymuştum. Elime ulaşır ulaşmaz kitabı okumaya koyuldum. Bu hazin kitabı bir oturuşta bitirdim.

İnsanın insana yaptığı zulmü anlatan belgesel gibi, bir kitap. O yüzden beni çok etkiledi.

Başkalarının Açısına Bakmak, Romancı, öykücü, denemeci, senarist, yönetmen, insan hakları aktivisti ve savaş karşıtı provokatif bir entelektüel olan,  Susan Sontag’ın ölümünden bir yıl önce kaleme aldığı önemli eserlerinden biri.

Kitap dokuz bölümden oluşuyor. Her bölüm de fotoğrafın işlevi sorgulanıyor. Bir fotoğraf, düşüncelerimizi değiştirir mi, bize farklı bir bakış açısı sunar mı? İlki Londralı seçkin bir avukatın Virginia Woolf’a gönderdiği savaş fotoğrafları ve sorduğu, “Sizce savaşı nasıl önleriz?” sorusuna Woolf’un yazdığı cevap üzerine. Kadınların ve erkeklerin savaşı farklı değerlendirdiğini düşünüyor Woolf ve, “Aynı fotoğraflara baktığımızda aynı duyguları hissedip hissetmediğimiz konusu üzerinde duralım,” diyor.  Woolf savaşın cinsiyeti erkektir diyor. Suriyeli mülteci Alan Kurdi’nin kıyıya vuran cesedi, acı bir fotoğraf karesi olarak hafızamıza kazınmıştır. Bu fotoğraf bize savaşı, göçü, vahşeti ve savaşın perde arkasını anlatır. Fotoğraf gerçeği işaret eder ama tamamını göstermez, diyor Sontag. Öyle ki artık savaşlar hepimizin oturma odalarında sükûnet içinde seyredilip dinlenen görüntü ve seslere dönüşmüş durumdadır.

Hannah Arendt’in İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden hemen sonra işaret ettiği gibi, temerküz kamplarıyla ilgili bütün fotoğraflar ve bütün haber filmleri yanıltıcıdır, çünkü onlar sadece Müttefik kuvvetlerin kampları ele geçirdiği zamanki hallerini göstermektedirler. Görüntüleri (üst üste yığılmış cesetler, sadece iskelet kalmış ölüler dayanılmaz kılan şey, asıl işlevini gördüğü sırada esirlerin sistematik biçimde (açlıktan ya da hastalıktan değil, gazla ortadan kaldırıldığı, sonra da krematoryumda yakıldığı kampların tipik halini yansıtmamaktadır. Ve son olarak şu alıntıyı da size yazmak istiyorum.

‘Bırakın vahşet resimleri hayalet gibi etrafımızda dolansınlar. Onlar yalnızca basit araçlar olsalar ve işaret ettikleri gerçekliğin büyük kısmını kapsamaları mümkün olmasa bile, hâlâ hayati bir işlevi yerine getirmektedirler. O görüntüler bize şunu söyler: İşte bu, insanların şevkle, kendilerini haklı ve üstün görerek yapabilecekleri, yapmaya gönüllü olabileceklerin şeyin resmidir. Bunu unutmayın.’

2 Comments Kendi yorumunu ekle

  1. oguzsuzen dedi ki:

    Dünyanın en büyük ve gizli elit kesiminin mensup olduğu örgütler,zaman zaman dünya nüfus konusunda gerekli ayarlamaları yapmaktadır,1. ve 2. dünya savaşı bunun en kötü örneğidir.Konu museviler olunca acımamız mı gerekiyor,neden dünyadaki insanlara böyle bir maske taktırıyorlar anlamadım,Savaşı bende istemiyorum ve sevmiyorum ama düşman kapınızdaysa bu biraz zor hale geliyor.Değiştiremediğimiz gerçekler karşısında işte bu kadar güçsüzüz biz.Yazınızı çok beğendim teşekkürler.

    Beğen

    1. gülüş dedi ki:

      çok çok haklısınız. yorumunuz hiçin teşekkür ederim.

      Liked by 1 kişi

Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.