Merhabalar…
Bugün size beğenerek izlediğim, Altın Küre ödülünü alan,
“Green Book (Yeşil Rehber)” filiminden bahsetmek istiyorum.
GreeBook, Amerikalı siyahilerin eşitlik mücadelesi verdiği 1960’lı yıllarda, Afrika kökenli piyanist Don Shirley (Mahershala Ali), Güney eyaletlerinde bir turneye çıkmıştır. Ona bu tur boyunca bar fedaisi Tony Lip (Viggo Mortensen) şoförlük yapacak, gittiği her yerde ona eşlik edecektir. Afrika kökenlilerle ilgili birçok önyargısı olan, eğitimsiz ve şiddete meyilli, ancak iyi kalpli ve yürekli Tony ile karşılaştığı bütün ayrımcı tavırlara rağmen şiddetin hiçbir sorunu çözmeyeceğine yürekten inanmış Don arasında sıcak bir dostluk kurulacak, birlikte mücadele edip birlikte yeni şeyler öğreneceklerdir. Green Book, ırkçılığın sadece ten rengine ve ırka dayanan bir saçmalık olduğunu unutturmuyor ve ikilinin çıkacağı yolculuğun hemen başında Tony’nin eline bu rehberi tutuşturuyor.
Beyaz Adam Kendini İyi Hissetsin Diye

Filmin adı da, 1930’lardan 1960’lara kadar düzenli olarak güncellenen bu rehberden geliyor. The Negro Motorist Green Book için, herhangi bir sebeple ABD’nin güneyindeki, siyahilerin fiziksel ve psikolojik şiddete varan seviyede bir ırkçılıkla karşılaştığı eyaletlere/eyaletlerde yolculuk eden siyahiler için bir hayatta kalma aracı denilebilir. Rehber, siyahileri kabul eden ya da siyahilere özel olan otellerin, restoranların ve işletmelerin bir listesini içeriyor. bu filmin kendine göre özellikleri ve avantajları var. O koyu ırksal kavga döneminde, bilindiği gibi bu barajı aşabilen tek siyahi grup müzisyenlerdi. Ve Louis Armstrong, Ella Fitzgerald, Billie Holliday ya da Nat King Cole gibi isimler inanılmaz yetenekleri sayesinde ulusun idolleri olabiliyordu. Yine de filmin bir yerinde Nat King Cole’un 1957’de bir kulüpte nasıl dayak yediği de anlatılıyor!…kendince meydan okuma tavrıdır!..