Daha Doğmadan Kadınlar Ölüyor..

Nüfusu yaşlanıyor, kadın – erkek sayısındaki dengesizlik büyüyor. Çin yönetimi, tek çocuk politikası nedeniyle demografik sorunlarla karşı karşıya…

Bazı bölgelerde 140 erkeğe ortalama 100 kadın düşerken, 2020’da evlenme çağındaki erkeklerin, kadınlardan 30 – 40 milyon daha fazla olacağı tahmin ediliyor…

Çin’de kadın ve erkek nüfus arasında giderek açılan fark erkeklerin eş bulmasını zorlaştırıyor. 30 yaşını aşkın “artık erkekler” eş bulmak için olmadık yollara başvurmak zorunda kalıyor…

Dünyanın bir ucunda sessiz sedasız ama sistematik bir şekilde kadınlar ölüyor; hem de daha doğmadan. Ne eşit şans veriliyor onlara, ne de içinde huzurla yaşayabilecekleri bir dünya. Ne sayıları biliniyor, ne hikâyeleri anlatılıyor. Haklarında büyük çapta bir kampanya yürütülmüyor mesela; zaman zaman yazılar çıksa da, insanlık henüz bu konuda yeterince duyarlılık ve ortak bir vicdan geliştirebilmiş durumda değil. Sırf erkek olmadıkları için yaşama şansları ellerinden alınan kadınlar… Yüzlerce, binlerce…. Hindistan’da, Çin’de… ve aslında daha kimbilir kaç ülkede.

BM’ye bağlı Nüfus Fonu tarafından yapılan araştırmanın Uzakdoğu Asya ülkeleri; Hindistan, Çin, Nepal ve Vietnam’ı kapsadığı açıklandı. Araştırma sonuçları bu ülkelerde kız-erkek çocuk oranının alarm verici seviyeye geldiği ifade edildi.

Hamile kadınların taşıdıkları bebeğin cinsini oldukça erkenden saptayabiliyoruz artık. İnsanlık o kadar ilerledi. Teknolojik olarak tabii ki. Maddeten ve tıbben gelişiyoruz da manen neredeyiz tartışılır. iPhone’lar, iPad’ler ve yepyeni bir sanal gerçeklik oluşturacak, akıllara ziyan bilgisayar oyunları icat edebilecek yerdeyiz artık ama yüreklerimiz ne kadar zenginleşti ve derinleşti, işte o apayrı mesele. İnsanlık bir yandan muazzam ilerlemeler kaydederken bir yandan da kendi bindiği dalı kesmeye devam ediyor. Şimdilerde, bebeklerin cinsiyetlerini önceden görmeye yarayan sistem, tamamen kız bebeklerin aleyhine kullanılıyor. İlla da erkek çocuk sahibi olma saplantısı o kadar yaygın ve öylesine vahim ki, aileler kız çocuklarını kürtajla hamileliğin erken safhalarında aldırıp, sırf erkek çocuklarını dünyaya getirmeyi seçiyor. Böylece sofrada besleyecek boğaz azalıyor. Böylece sadece oğlan çocuklar dünyaya getiriliyor.
Şu anda dünya üzerinde öyle bölgeler var ki, gelecek nesillerde kız ve erkek çocukların oranlarında radikal bir dönüşüm yaşamaları bekleniyor. Sırf bu yüzden Hindistan’da nüfus ciddi ölçüde etkilenebilir. Bilim adamları ve bilim kadınları, erkek ve kadın oranlarında önümüzdeki elli yıl içinde büyük bir orantısızlık olmasından endişe ediyor. Kız çocuklarını erkek çocuklarla eşit görmeyen, bir tutmayan, gelen her bebeği aynı nazarla sevemeyen toplumlarda kadınların oranı hızla azalacak bu yüzyılda.
Peki ne olacak o zaman? Bir an için gözünüzü kapayıp tasavvur edin. Sokaklarında hep erkeklerin yürüdüğü, binalarında hep erkeklerin çalıştığı, otobüslerinde ve vapurlarında sadece erkeklerin olduğu ve toplam erkek nüfusun toplam kadın nüfusa oranla en az iki, belki de üç-dört misli fazla olduğu bir toplumda her şey daha da zor olmayacak mı?

One Comment Kendi yorumunu ekle

Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.