“Çöl Çiçeği” ve Kadın Sünneti

Her gün haberleri incelediğimizde mutlaka kadına yönelik şiddet içeren haberler bulmak mümkün; dayak, ölüm, yaralama, psikolojik şiddet ve daha niceleri. Bu baskıların öyle bir çeşidi var ki adeta Orta Çağ’dan kalma bir işkence biçimi. İşte bu film bize kadın sünnetini anlatıyor.

“Çöl Çiçeği”, on yıllık mankenliğin ardından küçükken sünnet edildiğini açıklayan ve kendini kadın sünnetinin ortadan kaldırılmasına adayan Waris Dirie’nin hayatını özetliyor.

Kadın sünneti tıbbi gerekçeler ve zorunluluklar olmaksızın, Vajinanın bir kısmının ya da tümünün alınmasıdır. Kadınlar ve kız çocukları için uluslararası kabul görmüş çok ciddi bir insan hakları ihlalidir.UNICEF’in en son yayınladığı (2013) kadın sünneti raporuna göre dünyada 125 milyondan fazla kız çocuğu ve kadın sünnet edilmiş durumda. 30 milyon kız çocuğu ise önümüzdeki on yılda sünnet edilme tehlikesiyle karşı karşıydı. Afrika ve Ortadoğu’da 29 ülkede yapılan araştırmaya göre sünnet edilen kadın sayısının en yüksek olduğu ülkeler sırasıyla Mısır, Etiyopya, Nijerya, Sudan ve Kenya ile Burkina Faso. Somali’deki kadın ve kız çocuklarının ise yüzde 98’i sünnet edilmiş. Avrupa’da ve Amerika dada var.

Neden? Kadın sünnetleri bilinen hiçbir tıbbi yararı yok, üstelik ciddi sağlık sorunlarına sebep olmakta. Sünnetler çoğunlukla ilkel metotlarla, bazı yerlerde ise hastanelerde yapılmakta. Pek çok seferinde aletlerin tek kullanımlık olmaması AIDS ve sarılık gibi hastalıkların yayılmasına sebep oluyor. Kadınlar enfeksiyon kapabiliyor ve hatta idrar yolları ve yumurtalıkları iltihaplanıyor. Sünnetler esnasında kan kaybından ölen kadınlara da rastlanılıyor.

Sünnet olmamış kadınlar “kirli” addediliyor

Afrika ve Ortadoğu’da 29 ülkede yapılan araştırmaya göre sünnet edilen kadın sayısının en yüksek olduğu ülkeler sırasıyla Mısır, Etiyopya, Nijerya, Sudan ve Kenya ile Burkina Faso. Somali’deki kadın ve kız çocuklarının ise yüzde 98’i sünnet edilmiş. Bu ülkelerde, Kadın sünneti, erkek sünneti kadar önemli ve kadın olmanın başlıca gereklerinden biri. Sünnet edilmemiş kadınların namuslarından şüphe ediliyor ve “kirli” addediliyorlar, asla evlenemedikleri gibi toplumdan da dışlanıyorlar.

Klitoris: Erkeğin kadın üzerindeki egemenliğinin sembolü

Kadın sünnetinin fiziksel etkileri kadar psikolojik etkileri de var elbette. Böyle bir uygulamaya maruz bırakılan kadınlar, cezalandırıldıklarını ve ailelerinin ihanetine uğradıklarını düşünebiliyorlar. Nitekim zaten, kadını kontrol altına almak ve cinsel açıdan etkisiz hale getirmek için yapılan bu uygulama, tam olarak bir cezalandırma yöntemi. Hayatlarına çok büyük bir travma olarak kazınan bu olay sonrası kadınlarda, uykusuzluk, kendine güvensizlik, iştahsızlık veya aşırı yeme davranışı ile birlikte, Sınırda Kişilik Bozukluğu ve ömür boyu süren panik ataklar görülebiliyor.

Warıs Dirie, çölde göçebe bir yaşam süren ve kızların sünnet edilmesi gibi gelenekleri hala uygulamakta olan Somalili bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi.On iki yaşına geldiğinde, yaşlı bir adamla evlendirileceğini öğrenince, çöldeki ailesini terk ederek kaçar ve onu önce Afrika’daki akrabalarına, oradan Londra’ya ve sonra da ünlü bir model olacağı Amerika’ya götüren ilginç yaşam yolculuğu  başlamış olur.

Gündüzleri Naomi Campbell gibi ünlü modellerle çalışan Waris Dirie, aynı zamanda Birleşmiş Milletler’in bir insan hakları elçisi olarak görev yapmaktadır. Fakat o yine de, geceleri, terk etmek zorunda kaldığı vatanı Somali’deki basit yaşamın özlemini çekiyor. Kadınların genel olarak, kendi ayakları üzerinde duran özgür bir birey olma çabası karşısında karşılaştıkları sorunlar, yokluklar ülkesi olan Afrika’nın çöllerinde yaşandığında, çok daha çarpıcı ve öğretici bir deneyim haline geliyor.

col-cicegi-waris-dirie-e1492940274984.jpg

“Bizim Afrika’da söylenen bir değiş vardır. Kervanda ki son deve, ilki kadar hızlı yürür. Yani, birbirimizin başına gelen hepimizi etkiler.”

Waris Dirie, Kadın Sünnetine dikkat çektiren ilk kadındır.

Waris Dirie, bu sorunlarla nasıl baş ettiğini anlatarak, ister Afrika’da olsun, ister gelişmiş ülkelerde, benzer sorunlarla karşılaşan tüm kadınlara ışık tutuyor. Dirie’nin öyküsü aynı zamanda, yılmadan çalışıldığında, insanın her istediğini elde edebileceğini de gözler önüne seriyor ve herkese, dirençli ve çalışkan olma konusunda bir ders veriyor.

Waris Dirie,”Hepimizin iyiligi için,gelin kadın olmanın anlamını değiştirelim.”

“Senden alınanı geri veremem”

Şiddetli ağrı sebebiyle hastaneye gittiğinde doktorun “Senden alınanı geri veremem ama daha az acı çekmeni sağlayabilirim” dediği sahne, beni en çok etkileyen, filmin en can alıcı sahnelerinden biriydi.

Reklam

One Comment Kendi yorumunu ekle

  1. gülüş dedi ki:

    Amerika’da ve İngiltere’de, bulunan göçmen nüfusta da rastlanmaktadır.

    Liked by 1 kişi

Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.